Günün enerjisi;
Merhaba herkese, Size mutluluktan bahsetmek istiyorum. Türk dil kurumu mutluluğu ‘ tüm özlemlere ulaşmaktan dolayı hissedilen sevinç, saadet durumu’ olarak tanımlar. Aslında mutluluğu tanımlamak tek bir cümleyle sınırlanmaz. Filozofların her biri mutluluğu ayrı tanımlamıştır. Bunlardan Aristoteles; Mutluluğun hayat tarzı olduğunu söyler ve mutlu olmak için egzersiz yapılmalı der. Nietzsche; Mutluluğun kısa süreceğini , bunun için ruhun engelleri aşarak , mücadele ederek kazanması gerektiğini söyler. Epikür; Aşkta mutluluk olmadığını, arkadaşlığın önemli olduğunu ‘ akşam yemeğinde ne yediğin değil, o akşam yemeğini kiminle yediğin seni mutlu eder ‘ şeklinde belirtir. Zenon ; Mutluluğun doğada olduğunu, ölçülü ve sade yaşayarak doğanın içinde olan tanrının ve özümüzün bize geri döneceğini savunur.
Görülüyor ki, mutluluğun tek bir tanımı yok. Peki sizin mutluluk tanımınız nedir? Düşünmenizi istiyorum. Mutlu olmak için neler yapıyorsunuz? Mutlu olmak için bulunduğunuz koşulları nasıl değerlendiriyorsunuz? Belki de mutluluğu ararken kendinizi asıl olandan uzaklaştırıyorsunuz ve başka yerlerde olduğu inancındasınız. Peki mutluluğu kalıba koymak ne kadar doğru olur o zaman?Neden mutluluk tanımı ile giriş yaptım?
Bunun nedeni; astrolojik olarak günün haritasındaki enerjide saklı. Nedir o enerji? Bir dönemin bitmesine hepimiz şahitlik ediyoruz. Kolay olmasa gerek! Çünkü hepimiz ağır bedeller ödüyoruz. Ölümle yüzleşiyoruz. Kendimizle ve bilinçaltımız ile yüzleşiyoruz. Belki de daha önce hiç yapmadık. Korktuk! Şu an da ise zihnimiz karma karışık, önümüzde belirsizlik ve hayatta kalma mücadelesi var. İki yolumuz var. Ben sadece olumlu olandan bahsetmek istiyorum , çünkü herkes eminim ki kurtulmayı istiyor. Hanede ve ilişkilerde aldığımız sorumluluklar ağır gelmeye başlarken , kısıtlanma sebebi ile adeta kalbimiz ikiye bölünmüş durumda. Bir tarafımız özgürlüğü ararken , mutluluk uzaklarda hayalinde, diğer tarafımız ise şu anda ,elimizdekiler ile uyum ve akıl yürütmeye çalışıyor. Baktığımız da kalp bu şekilde bir bütünlük sağlamıyor. Bu da bizi karıştırıyor ve net olamıyoruz. Kaçınılmaz olan olaylar içindeyiz ve değerlerimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. Nisan Ay’ının sonlarına doğru daha önce deneyimlemediğimiz bir teknoloji ile şifa enerjisinin artacağını söyleyebilirim. En önemli olan bu süreci nasıl geçirmeyi seçeceğimiz? Ortaya koyduğumuz survivor enerjisini yaşarken, uyum ve özkontrol şarttır. Ben istediğimi yaparım bilinci kişiyi ihmalkarlığa ve sonrasında içinden çıkamayacağı zor bir duruma götürebilir. Yaşadığımız her şeyin bir süreç olduğu bilinci ile her geçen gün şifaya biraz daha yaklaştığımızı bilerek, zamanı, vicdanı hesaba katarak doğru şekilde değerlendirmeliyiz.
Mutluluğu her koşulda hissetmeniz dileğimle…..
Evde Kalın…sağlıklı kalın