RUH ve BALIK YENİAY’I bağlantısı _ Yeniay’ a giderken…
Astroloji, yolumuzu bulmayı sağlayan öngörü tekniklerini içeren bir ilimdir. Artık yavaş yavaş bu ilmin yaradılışımızı, yaradılış amacımızı ve sistemin işleyişini anlamamız açısından fayda sağladığını herkes öğrenmeye başladı. ‘Gelecekte seni şu bekliyor’ yaklaşımından ne kadar uzak olduğunu astroloji ile ilgilenen herkes biliyordur , daha bilmeyen varsa öğreneceksiniz merak etmeyin! Gelecekten haber bekleyenler için boşuna beklemeyin! Derim, böyle bir haber gelmeyecek çünkü. Bu konuda size yardım edecek her hangi bir alan da yok. Var diyen kişi size karşı ne kadar samimi, dikkat edin derim.
Bu girişi nedense yapma mecburiyetini hissettim. Şimdi konumuza dönelim , Astroloji hayat yolumuzu , ‘bu dünyaya neden geldiğimizi ve buradayken nasıl bir eğilim göstermemiz gerekir ? bu konularda yardımcı olur’ demiştim.
Bulunduğum yerden sisteme baktığımda eşit olmayan hayat standartları içinde yaşamaya çalışan insanlar var. Bazen aklıma bile gelmeyecek kötülük, zorluk var. Benim bam telim çocuklar. Hiçbir günahı yok fakat her çocuk aynı şartlarda mı doğuyor? Hayır. Peki en çirkin olay neden günahsız birine yapılıyor? İnsanlar mı kötü? Peki ,karıncayı bile incitmeyen , herkese iyilik yapan birinin başına hep kötü şeyler mi gelir? Kötü dediğimiz insanlar cirit atarken, keyfindeyken , bu nasıl bir adalet diyeniniz hiç olmadı mı? Eminim herkes bunu en az bir kere düşünmüştür? Bu konuda hem fikir miyiz? Cevap buldunuz ve ya bulamadınız… Sonuçta bir sonuca vardınız.
Yaratıcıya inanmak ve ya inanmamak!
Astroloji eğitimlerim sırasında gördüğüm teknikler ,sistemi anlamam konusunda çok yardımcı oldu. Gezegenlerden Dünya’ ya bakmaya başlıyorsunuz. Plato ve ya Descartes değilim , fakat sorgulamak üzere programlanmış bir ruhum var. İnsanın yaradılışında bu olduğu için sorguluyorum.
Astroloji önceki yaşamlarınız hakkında nasıl bir ruhunuz vardı? Ruhunuzun tamamladığı konular, eksik alanlar ve daha ruhunuz ile ilgili bir çok şeyi doğum haritasında görmenizi sağlıyor. Geçmiş yaşam hakkında konuşmayacağım , kanıtlayamam çünkü. Fakat hayat ile ilgili ana konumuzu ve enkarne olarak hayata geldiğimizi doğum haritasına baktığımızda görebiliyorsunuz. O zaman Dünya’ da ki bu eşitsizliği, kötülüğü, adaletsizliği açıklayabiliyorsunuz. Aslında ölüm diye bir şeyin olmadığını da görebiliyorsunuz. Enkarne olduğumuz beden ile Dünya’ ya gelen ruh , önceki hayatında yaptıklarını burada yaşıyor. Birini mi öldürmüştü? Bu dünya’ da sıra onda , öldürülmesi gerekiyor. Ruhunun bu deneyime ihtiyacı var. Bu hayatta kötüler mi kazanıyor ? Aslında hayır! Her kişi kendi hak ettiğini yaşıyor. Buradan iyilerin kazandığını söyleyebilirim. Ne kadar iyi olursanız, ruhunuz tekamül sürecine daha fazla yaklaşıyor. Öldüğünüz de (ki aslında bedeni bırakıyoruz , ölmüyoruz!), ruhumuz kendi doğasına ait başka bir yerde tekrar bedenlenmek için bekliyor. Bir sonraki Dünya’ ya başka bir beden ile geliyor ve hiçbir şey hatırlamıyor. Bu şeklide döngü devam ediyor. Ne zaman tekamül sürecinizi tamamlıyorsunuz o zaman evliya oluyorsunuz ! ve bir daha gelmiyorsunuz.
Benim inandığım şey bu en azından.
Kim bilir kaç savaş deneyimlemiş bir ruhum var? Adını tarihe yazdırmış bir sürü kişiden biriyim belki de! Buradan şu sonuca varıyorum. Eğer reenkarnasyon varsa ve ben tekrar tekrar enkarne oluyorsam konu Adem ve Havva’ ya kadar gider. Hepimiz biliyoruz ki , insanlık Adem ve Havva ‘ dan başlar. İslam, Hristiyanlık ve Yahudilik inancının temelini oluşturur. Ben burada Cennet Bahçesi’ nden sürgün edilmeyi anlatmayacağım. Benim burada anlatmaya çalıştığım şey Yasak Elma’ yı yemesi için bir yılan Havva’ yı aldatmıştı ve Havva’ da bu elmanın bir kısmını Adem’ e vermişti. Ben de bundan sorumluyum mantığına ulaşmaya çalışacağım. Adem, Cennet Bahçesi’ ne yerleştirilmeden önce topraktan yaratıldı ve Havva’ da kaburga kemiğinden yaratıldığına göre, o zaman iki ruh diye bir şey yok! Bir tane ‘RUH’ var. Bu varoluş beni herkesin ‘ bir’ olduğuna götür ve buradan yine Allah’ a ulaşırım.
Din ve Felsefe ilişkisi bağlamında ruh ve beden üzerine ilk sistematik bakış açısını Platon ortaya atmıştır. Platon’ a göre ruh bedenden üstündür. Ruh kalıcı, beden ise geçicidir. Ruh dediğimiz şey ise 3 bölümden oluşur ve bunlar kişinin yaşam tarzını ve toplum içinde ki sınıfını belirler. ( AKIL – İRADE – İSTEK ) Günümüzde artık Ruh yerine BİLİNÇ denmeye başlanmıştır. Sağlık alanında 5 temel yaşam bulgusu vardır. Bunun en önemlisi bilinç kontrolünün yapılmasıdır. Bir kişinin bilinci yoksa ve solunumu da yoksa , kişiyi ölüme götürebilecek hayati tehlikesi vardır. Yani özet ile eğer bilinciniz yoksa siz yoksunuz demektir. Sizi siz yapan beden değil bilincinizdir. Var olmanız buna bağlıdır.
Bilincim beni arayışa sokar. Aradığım şey bir olmaktır. Yani Allah’ tır. O yüzden bilincime ne kadar çok yatırım yaparsam bir sonraki hayatıma yatırım yapmış olurum ve tekamül sürecimi tamamlamaya yaklaşırım. Meditasyon, dua, namaz, aklı kullanmak, ve en önemlisi bunları yapmaya istekli olmak , iradeli olmak beni bir sonraki Ruh ( Bilinç ) deneyimime hazırlar.
Konu madem Adem ve Havva ‘ ya kadar gitti, buradan Ruh ikizi ve Ruh eşi yolcukları ile ilgili vardığım bir sonucu da söylemek istiyorum. Adem Eril enerjiyi anlatıyorken Havva dişil enerjiyi anlatıyorsa , bu yolculukta olan eril ve dişillerin ruh yolculuğu Adem ve Havva’ dan başlatmıştır diyebilirim. Elma’ yı ilk yiyen Havva’ dır ( Dişi enerji ) ve Sonra Adem (Eril enerji) ile paylaşmıştır. Burada ikisi de günah konusunda eşit olsa da ilk Havva Dünya ‘ ya geçişi başlatmıştır. Ruh ikizi ve Ruh Eşi yolculuklarına bakıldığında dişi enerji hep başlatan, eylem yapan taraftadır. Eril enerji ise korkuları ile hayatına istediği gibi devam eden , rahatmış gibi görünen taraftır. Burada ciddi bir karma vardır. Adem ve Havva’ dan başlayan bir yolculukta, diğer enkarne hayatlarımızda yaşadıklarımız ile birlikte şimdiki zamanda tamamlanmaya çalışan ve bir olmaya çalışan Eril ve dişil olarak süreci devam ettiriyoruz diyebilirim.
Yeniay ‘ a giderken Ay Balık Bizi ilahi ile bağlantıya , daha içsel bir alana yönlendirecektir. Bilinç bize bunu yaptırmak isteyecektir. Yukarıda bahsettiğim Akıl , irade ve istek , duygular ile ortaya çıkacaktır. Duygular ile akıl dengeli olmayacaktır. Balık Burcu sembolünde iki Adet balık birbirini takip ediyor gibi bir döngüde dönerler. Bir çift gibi durmalarına rağmen ayrı yöne yüzerler. Bu yüzden ikilem yaşayacağımızı da gösterirler. İkilem, ilk bakıldığında olumsuz gibi algılansa da aslında içinde olumluyu da barındırır ve alışkanlık , davranış dediğimiz şeylere yol açar. Bu da kimliğimizi oluşturur. Hayatın içinde sürekli iyi ve kötü , doğru ve yanlış , geçmiş ve gelecek, erkek ile kadın kıyaslaması vardır. Bu bizi ego ‘ ya götürür. Ego beden ile ilgilenir ve kontrol altında ise bizi korur. Bilinç Ruh ise Ego bedendir. Yeni Ay Balık , duygular ve bağımlılıklar nedeni ile devreye sokamadığınız bilinci ortaya çıkarmaya çalışıyor diyebiliriz. Kontrol altında olmayan size zarar veren egonuzdan uzaklaştırarak beden ve bilicinizi dengeye getirmenize fayda sağlayacak bir enerjidedir. Kendimizi ve hayatımızı analiz etmemize fayda sağlayacaktır. Çünkü bizi strese sokan şey egomuzun kontrolünü bozar ve beynin dengesine etki eder. Beyin dengede değil ise işletim sistemi bozulmaya ve hasta olmaya başlarız.
Biliyorum çok derinden bakarak ilerliyorum , ne demek istediğimi yakalayabiliyor musunuz?
Bunu dengeye getirmek için meditasyon , dua çok işinize yarayacaktır. Fakat hüsrana uğramış duygular ile , sabırsız bir enerji ve öfke ile meditasyon ve dua da işe yaramayacaktır. Kontrolsüz egoyu (kontrolsüz bedeni) , yani bu dünya ile ilgili olan her şeyi bırakacak şekilde bilince geçmelisiniz. Nasıl göründüğünüzü , kıyafetlerinizi, paranızı, cinsiyetinizi, haklarınızı, kariyerinizi, yaşadıklarınızı, hayallerinizi … bırakarak odak noktanızı sadece bilincinize yönlendirmelisiniz. Beyin bu şekilde düzene girecektir. Dış dünyada fazlasıyla yaşayan biri, iç dünyasının gerçeğini kabul etmek de zorlanır. Hep alıştığı alanda kalmak ister ve nihayet vücudunun salgıladığı hormonlar kişiyi dış dünyaya bağımlı yapar. Beden bu dünya içinde bir avcı olduğuna inanıyor diyebiliriz. Eğer bu dünya da diğer insanlara bakarak, dizilere ve haberlere bakarak , rahatlamaya çalışıyorsanız, hayal dünyasına avcı olan bedeninizi kaptırırsınız. Artık tüm bu gördüklerinizi gerçek zannetmeye başlarsınız. Korkularınız varsa gözlerinizi kapatmaktan korkarsınız. İçinize bakmak istemezsiniz. Sürekli bedeninize göre hareket etmeye başlarsınız.
Hayatınızda sorunlar sürekli devam ederken ve bu duygular ile kızmaya devam ederken şimdi içinize yönelmenin ve doğru hayatı kendiniz için yaratmanın tam zamanı ! İçinize yönelerek ilahi güç ile bağlantı kurduğunuzda bilinciniz size istediğiniz hayatı deneyimleme fırsatı verecektir. Bir kere buna karar verdiğinizde ve uyguladığınızda artık mizacınız ve kişiliğiniz değişmeye başlayacaktır.
Sevgi ile Kalın…