Kader ve Özgür iradem arasında Astroloji yardımı ile nasıl bir bağlantı kurabilirim?
Ne zaman özgür irade kullanırım?
Kaderim deki bazı şeyleri değiştirebilir miyim?
Bilimsel olarak bu soruların cevapları için bir çok araştırma yapılmış ve halen ortak bir payda da birleşme sağlanamamıştır. Kaderi mi yaşıyorum? Yoksa ben hayatımın neresinde irade mi kullanıyorum? Bunlar üzerine bir çok teori vardır. Fakat bunlardan önce beynin nasıl karar aldığına bakılarak net bir sonuca varılmak istenmiş ve buna yönelik deneyler yapılmış. Bunu size en basit şekilde aktarmaya çalışacağım.
Yapılan deneylerin sonucunda görülmüş ki, Kararlarımızı alıyoruz ve birkaç sn geçtikten sonra beynimiz bu kararı uygulamamız için emir veriyor. Fakat beynin verdiği emre rağmen tercihimizi kullanarak o şeyi yapıp yapmayacağımızı seçebiliyoruz. Bunlara etken olarak, genlerden gelen kodlar, hatıralar ve içinde bulunduğumuz şartların da öneminin olduğu gözlemlenmiş.
Şimdi astrolojiye dönelim , 10 adet gezegen var. Bu gezegenlerden Jüpiter, Satürn sosyal gezegenler, Neptün, Uranüs, Plüton ise kollektif gezegenlerdir. Bu klasik bir bilgidir. Aralarında hiyerarşi vardır ve bu gezegenlerin hayatımıza getirdiği konular üzerinde hakimiyetimiz yoktur. Bu konuları yaşamamız ve halletmemiz beklenir. Geriye Güneş, AY, Merkür, Venüs, Mars gezegenleri kalıyor. Bu gezegenler ise üzerinde irade kullanabileceğimiz kişisel gezegenlerdir. Bu da yine klasik bir bilgidir. Güneş ile , yaşam enerjimi, konular içinde ki fiziki duruşumu istediğim gibi tutabilirim. Ay ile, duygularımı kontrol edebilirim. Merkür ile, zihnimi , iletişimimi istediğim gibi yapabilirim. Venüs ile, sevgimi, paramı, benim için neyin değerli olduğunu, isteklerimi seçebilmeyi sağlayabilirim. Mars ile, irademi, tepkilerimi, eylemimi ayarlayabilirim. Bunların hepsi benim elimdedir. Fakat daha önceki yazılarımda da bahsetmiştim, bunların hepsini yaparken inanca, ve sevgiye mutlaka ihtiyacımız olduğunu göz ardı asla edemeyiz.
Tüm bu bilgiler ışığında sosyal ve kolektif gezegenler kaderimizde ki olayları bize getirecektir. Kişisel gezenler ile bu durumları yönetmemiz gerekecektir. O zaman bu olayları iki yönlü çalıştırabileceğimiz sonucu ortaya çıkar. Bunlar kişinin tamamen kendi yönelimi ve yönetim becerisi ile doğru orantılıdır.
Eğer bilimsel olarak alınması gereken kararı beynim birkaç sn sonra uyguluyor ise ve neyi seçeceğimi birkaç sn sonra değiştirebiliyorsam, ‘ne yapalım kaderim de böyleymiş’ diyerek kabullenişe geçmek de bir seçim olur ve ya isyan etmek ve kararı uygulamamak da bir seçim olur.
Bu mantık ile Kader var mıdır? Sorusuna teori olarak şunu sunabilirim. ‘Kader evet vardır. Fakat kaderi yaşarken aldığım karar ile kaderimi değiştirebilme iradem de aynı zamanda vardır‘ O zaman içinde bulunduğum durum her ne ise başkasının ve ya Tanrı’nın eliyle oluşmaz. Bizzat kendim oluşturmuş olurum. Aynı anda hem kaderi yaşarım hem de iradem ile kaderimi değiştirebilirim.
Oturup beklemek de seçimdir, mücadele etmek de, bahane üretmek ve ya korkular ile takılıp kalmak da… Buraya bir sürü seçim şekli yazabilirim. Size düşen hayatınıza gelen , sizi zorlayan konu her ne ise kendi faydanıza konunuzu yönetme şeklinizi seçmektir. Bunun için sağlıklı bir beyne , inanca ve sevgiye ihtiyacınız vardır. Bunlar size doğarken zaten verilmiştir. Tek yapmanız gereken kullanmaktır. Kullanmak da bir seçimdir. Bu yine size kalmıştır.
Sevgi ile kalın…