KADIN VE FEMİNEN ENERJİ DENGESİ
Tarihe baktığımızda kadın ,erkek hegemonyasına girmiş ve kimliksiz kalarak, kendisi için belirlenen roller ile yaşamak zorunda kalmıştır. Erkeğe itaat etmek zorunda bırakılmış, bazı toplumlarda kocası ölünce birlikte yakılmış, beşeri işlemlerde hak verilmemiş, kötülük ile bir tutularak , tanrılar için kurban edilebilen bir varlık olmuştur. Diğer bir toplumda cinsel fantezilerde kullanılmış, ya da sadece üremek üzere bir kimliği oluşturulmuştur. Dini olarak baktığımızda ,ruhu olup olmadığı tartışılarak, şeytan ile bir tutulmaya varan durumlarla karşı karşıya bırakılmıştır. Olumsuz örneklere rağmen bazı toplumlarda kadına değer verildiğini gösteren örnekler de vardır. Allah kadına, çocuk doğurma ile yaratma potansiyeli vermiş ve Kur-an’ da rahmeti ile sarmalayarak, her türlü hürmete layık gördüğünü ayetlerle açıklamıştır.
Geçmişten günümüze kadın kimliğinde gözle görülen bir baskı ve karmaşa olduğu açıktır. Günümüzde kadının rolü geleneksel olarak ,hala değersiz algılanarak, olumsuz davranışlara maruz bırakılsa da kadının toplum içinde ki rolü değiştikçe erkeklerin de kadınlara uyma ve yer açma potansiyeli oluşmaya başlamıştır. Kadın kimliğinin farkında olmalı ve ilerlediği yerde erkeğin geriye çekileceğini , durduğu yerde erkeğin ilerleyeceğini bilmelidir. Erkek hegemonyası varmış gibi gözükse de , aslında kadın kimliğine göre davrandığında erkeğin ne kadar ilerleyebileceğini belirleyebilir.
Astrolojik olarak baktığımızda kadını temsil eden gezegenler Ay ve Venüs’ tür. Ay doğurganlığı , anneliği Venüs ise güzelliği, yetenekleri , cinsel enerjiyi temsil eder. Fakat burada bahsettiğimiz enerji feminen (dişil) bir enerjidir. Aynı zamanda bazı gezegenlerin erkeği temsil ettiğini de biliyoruz. Yani maskülen (eril) bir enerji. Ayrıca 19. Yüzyılın başlarında keşfedilen ilk dört asteroid de feminen enerjiyi gösterir. CERES, doğurganlık, annelik, beslenme , PALAS , bilgelik, JUNO, evlilik, kıskançlık VESTA, kendini yenilemek için kenara çekmek, kendine yetmek anlamındadır. Haritalarımıza baktığımız da hem dişil hem de eril gezegenleri bize içimizdeki dengeye işaret eder. Bu bizi yine bir döngüye , Mandala Enerjisine taşıyor. C.G.Jung tarafından bir çeşit enerji dengeleme aracı olarak kabul edilmiş ve haritalar üzerine uygulanmıştır. Mandala enerjisine göre düşünürsek bu döngüyü dişil ve eril enerjinin eşit olması demektir. Bu döngüyü bozmak ilişkilerde, gözle görülür kayıplar, sorunlar, yoksunluklar olarak açığa çıkarır. Dişil ve eril enerji hem kadın hem erkek için de geçerlidir. Bu denge için haritada ki gezegen yerleşimlerin ve özellikle bu dört büyük asteroidin gölge yönlerini öğrenmek önemlidir.
Dişil ve Eril enerjiyi önce kişinin kendi hayatında dengeye getirmesi şarttır. Bu dört asteroidi Ay ve Venüs üzerinde ki irade gücümüz ile hayatımıza etki etmelerini sağlayabiliriz. Kadın, yaratılış olarak bu dengeyi başlatacak özellikte yaratılmıştır. Kadın erkek ilişkilerinde , iradeyi bu yüzden kadının ortaya koyması döngünün düzgün çalışmasını sağlayan enerji akışını başlatması demektir. Kadının dişil enerji üzerinde ki iradesi, eril enerjiyi aynı seviyeye getirerek ying – yang işleyişini başlatacaktır.